Yayımlayan:  Son dakika
26.06.2014
Enerji sektöründe danışmanlık ve düşünce kuruluşu olarak faaliyet göstermek üzere kurulan The Bosphorus Energy Club’ın İcra Başkanı ve uluslararası enerji sektörünün önde gelen uzmanlarından Mehmet Öğütçü, 2035 yılına kadar küresel enerji yatırımlarının 37 trilyon dolara ulaşacağını ve yatırımların nasıl finanse edileceğinin de herkesin kafasını meşgul ettiğini söyledi.
Enerji sektöründe danışmanlık ve düşünce kuruluşu olarak faaliyet göstermek üzere kurulan The Bosphorus Energy Club’ın İcra Başkanı ve uluslararası enerji sektörünün önde gelen uzmanlarından Mehmet Öğütçü, 2035 yılına kadar küresel enerji yatırımlarının 37 trilyon dolara ulaşacağını ve yatırımların nasıl finanse edileceğinin de herkesin kafasını meşgul ettiğini söyledi. Dünyada yaşanan yeni dinamikler nedeniyle enerjide oyun, oyuncular ve oyunun kurallarının da değiştiğini belirten Öğütçü, “Su ve gıdada olduğu gibi enerjide de kaynak rekabeti şiddetleniyor. Enerji artık ticareti yapılan bir meta değil, aynı zamanda ulusal güvenliğin ve ekonomik refahın en önemli unsuru stratejik bir varlık” dedi.

 -“ABD KAYA GAZI İLE RUSYA VE SUUDİ ARABİSTAN’ I TAHTINDAN İNDİRECEK”-

Enerjide artık talep büyümesinin, doygunluğa uğramış, gerileme emareleri gösteren OECD dünyasından değil Çin ve Hindistan’ın başını çektiği Asya ekonomilerinden geldiğini söyleyen Öğütçü, “Dünyanın yeni dengelerinde BRIC ülkelerinin ağırlığı hızla artıyor. Ortadoğu ve Körfez bölgeleri de talep haritasına çoktan girdiler. Enerji arz haritası da 10 yıl öncekinden çok farklı. ABD, kaya gazı ve diğer konvansiyonel olmayan yakıtlardaki üstünlüğü sayesinde dünya’nın yeni enerji süper gücü olma yolunda, Rusya’yı doğalgazda, Suudi Arabistan’ı ham petrolde dünya liderliği tahtından indirmek üzere. Kanada, Avustralya, Doğu Afrika, Türkmenistan, Arktik bölgesi, Brezilya yeni enerji arz kaynakları olarak birinci lige çıkıyorlar. Rusya’nın gücü ciddi bir aşınma sürecine girdi. İran ve Irak, OPEC dengelerini kökten sarsacak boyutlarda yeniden uluslararası piyasalara dönmeye hazırlanıyorlar” diye konuştu.

-2035 YILINA KADAR 37 TRİLYON DOLARLIK ENERJİ YATIRIMI-

Bugün ile 2035 arasında küresel ölçekte enerji sektörü yatırımlarının 37 trilyon dolara varacağının tahmin edildiğini söyleyen Öğütçü bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

“Bu enerji yatırımlarının hangi kaynaklardan finanse edileceği, egemen servet fonlarının, İslami finansın, bankaların, uluslararası kalkınma kuruluşlarının, özel sermaye gruplarının, emeklilik fonlarının rolünün ne yönde evirileceği kafaları meşgul ediyor. LNG, petrol, kömür ve uranyum ticareti doğuya akıyor, beraberinde Asya ile Körfez arasında karşılıklı yatırımları körükleyerek. Çokuluslu enerji şirketleri ile ulusal petrol şirketleri yarar ve zararı dengeli paylaşma, karşılıklı saygı ve menfaat temelinde ortaklık kurma çabalarından başarı sağlayamazlarsa daha fazla gerginlik ve çatışma beklenebilir. Jeopolitik gerilimler azalmıyor, tam aksine kaynaklar üzerindeki rekabetin de kızışması ile, daha da pekişiyor. Çatışmaları yönetecek etkin mekanizmaların eksikliği karamsarlık yaratıyor.Enerji güvenliği dar kalıplardan çıkıp çok daha kapsamlı bir zemine oturuyor. Enerjinin çevre, rekabet, vergi, güvenlik, teknoloji, finans ve ahlaki boyutlarını ihmal etmeyen kapsamlı ve entegre bir çerçevede ele alınması gereği giderek daha belirgin hale geliyor.”

-TÜRKİYE’NİN ÖNCÜ ROLÜ-

The Bosphorus Energy Club’ın bölgesel bir girişim olduğunu belirten Öğütçü “Önceliğimiz, içinde yaşadığımız ve birbirimize karşılıklı bağımlılığın süratle arttığı bölgemizde olacak. Ama küresel oyuncularla da gereken sinerjileri, işbirliklerini ve “al gülüm-ver gülüm” ortaklıkları da ihmal etmeyeceğiz. The Bosphorus Energy Club’un bölgeler arası trafiğin ve akımların kolaylaştırıcısı, köprüsü, birleştiricisi de olması da hedefleniyor. Türkiye’nin bu girişimin öncü kurucularından birisi olması son derece doğal. Sadece enerjide değil ulaşımda, iletişimde, finans akışlarında, ticaret ve yatırımlarda da bölgesel merkez olma iddiasındaki bir ülkenin bu girişimde lokomotif rol oynaması beklenir.Türkiye, dünyanın en büyük enerji rezervlerinin üzerinde oturan devletlerle en çok enerji tüketen ülkelerinin tam ortasında. Üstelik kendisi de iç dinamizmiyle büyük bir enerji tüketicisi. Hem Boğazlar, hem boru hatları, hem çift yönlü enterkonekte elektrik iletim bağlantıları hem de tanker trafiği yoluyla enerjinin üretim merkezlerinden tüketim merkezlerine ulaştırılmasına kilit rol oynamaya hazır bir ülke.Kuruluş hazırlıkları süren Enerji Borsası’nda oluşacak fiyatlar, sadece Türkiye’deki değil, diğer bölge ülkelerindeki yatırımcılar tarafından da referans alınacak. Türkiye’nin güçlü bir çekim merkezi haline gelmesinin bir şartı, yukarıda saydığımız altyapının yanı sıra sağlam bir entelektüel sermayenin ve ilişkiler şebekesinin de devreye girmesidir” dedi.

-GÜÇLÜ ÜYELER VE DESTEKLEYİCİLER-

Bu girişimin enerji sektöründen güçlü destek gördüğünü ifade ede Öğütçü, “İlk kurucu üyeler arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ege Gaz, Genel Energy, TÜPRAŞ, Aygaz, OPET, SOCAR, BP, PwC, Shell, Chevron, HSBC, Bayegan, Global Resources Partnership, TPAO ve BOTAS yer alıyor. Hâlihazırda TURCAS, KMG, Petronas, Statoil, EWE, Rosneft, Turkmengaz üyeliği değerlendirme aşamasında.Ayrıca, Amadeus Institute of Morocco, Azerbaijan Oil Committee, ASEAN Council on Petroleum, Brussels Energy Club, D-Group, D-8 Economic Co-operation Organisation, Emirates Center for Strategic Studies of Abu Dhabi, Energy Charter, Energy Intelligence, European Council on Foreign Relations, International Energy Forum, Kazakhstan’s KazEnergy, Paris Energy Club, Russia Energy Security Fund, Windsor Energy Group ve Woodmackenzie başlangıcından itibaren bu bölgesel girişime destek veren kuruluşlar arasında” dedi.

-GELECEK ÇALIŞMALARI-

The Bosphorus Energy Club’ın, ilk toplantısından itibaren, dünyanın önde gelen enerji, finans ve siyasi aktörlerini İstanbul’da yılda en az bir kez dışarıya kapalı toplantılarda bir araya getireceğini hatırlatan Öğütçü, ayrıca enerji alanında kritik öneme sahip Erbil, Baku, Askabat, Astana, Moskova, Abu Dabi, Riyad, Telaviv, Londra, Brüksel, Houston, Pekin, Tokyo gibi başkentlerde de faaliyetler düzenleneceğini söyledi.