sabah_ekonomiSabah Ekonomi | 08 Aralık 2014 |

Uluslararası Enerji Ajansı ve OECD baş yöneticisi, British Gas Group küresel direktörü, halen Global Resources Partnership ile The Bosphorus Energy Group başkanlığını yürüten Energy Charter’in Özel Elçisi Mehmet Öğütçü ile gündemdeki enerji konuları üzerine ufuk turu yaptık.

Rusya Güney Akım’dan vazgeçip yeni bir boru hattından bahsetti. Bu Türkiye için bir zafer mi yoksa Rusya’ya yeni bir bağımlılık mı?
Bu hattın maliyeti, mevcut Mavi Akım’a paralel gideceğinden daha hesaplı. AB ve ABD baskısı altında sürekli fikir değiştiren Bulgaristan’ı da cezalandırıyor. Sofya, 400 milyon dolarlık transit geçiş ücretini ve geçiş ülkesi olma özelliğini Yunanistan’a kaptıracak. Bu aynı zamanda Rusya’nın AB’ye yeni bir meydan okuması olarak da görülebilir. Rusya, Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımının sorunsuz devamına büyük önem atfediyor. 1.200 megavatlık 6-7 milyar euro bütçeli Finlandiya’daki nükleer santral projesinden sonra Rosatom’un ülke dışındaki en önemli nükleer yatırım projesi bu. Ve maliyet 25 milyar dolar civarında. Putin bu konuda da istediği sonucu elde etmiş görünüyor.

Peki Türkiye’nin bu işten kazancı ne?
Türkiye Rusya’ya bağımlığını azaltmaya çalışırken yakalandı Putin’in önerisine. Ankara’nın hem ucuz gaz tedarikini sürdürmesi, hem Rusya ile mevcut 2020’ye kadar 100 milyar dolara tırmanacak ticaret hacmini ve 50 milyar dolarlık taahhüt işlerini sekteye uğratmaması hem de Batı ile ilişkilerini “Rusya mı, Batı mı?” ikilemine indirgemeden yürütmesi gerekiyor. Kolay bir denklem değil. Ankara’nın naif hareket etmeyeceğini, bu durumu fırsatçı olmayan ağırbaşlılık, ulusal menfaat, güvenlik ve ekonomik diplomasi terazisinde dikkatle tartacağını söylemek yanlış olmaz. Nitekim, imzalanan metinler niyet beyanı. Putin’in önerdiği fiyat indirimi ileride artacaktır.

Batı Hattı’ndaki Ukrayna endişesi rafa mı kalkar?
Evet… Benim kaygım, Rusya’nın istediğini elde edebilmek için “fiyat havucu”nu başlangıçta akıllıca kullanması, ama proje tamamlandıktan sonra tekrar bizi sıkıştırmaya başlayacak olması. Bu nedenle, “yamalı bohça” usulü de olsa, İran, Azeri, Kürt, Doğu Akdeniz ve LNG gaz kaynakları Rus gazına tahakküm imkanı sağlamayacak şekilde Türk gaz piyasasında yerini bulmalıdır. Fazlası AB pazarlarına satılmalıdır.

Bu yeni hat fizibıl olur mu? Riski var mı?
Rusya açısından en büyük riski Türk-Yunan sınırındaki 50 milyar metreküplük gazı satmada ticari başarı sağlanamaması olur. TANAP, TAP ve Nabucco West, Rus gazının en ciddi rakipleri olmaya devam edecek.

DOĞU AKDENİZ’İ FEDA ETMEMELİYİZ

Son günlerde Kıbrıs’taki enerji kaynaklarına ilişkin ciddi bir gerilim sözkonusu. Türkiye ve Rum Kesimi anlaşabilecek mi? Bu anlamda İsrail ne rol oynar?
Doğu Akdeniz’de hatırı sayılır doğalgaz kaynakları keşfedildi. Bu sahaları geliştirmek için gerekli finansman henüz bulunamadı. Şu anda en cazip pazar Türkiye ve onun üzerinden AB ülkeleri. Türkiye, Doğu Akdeniz’de oyun kurucu olma şansını kısa vadeli siyasi ihtilaflara feda etmemeli.

ANLAŞMAYLA DAVALAR DÜŞER

Kuzey Irak ile Bağdat yönetimi petrol gelirleri konusunda uzlaştı. Sizce bu anlaşma Türkiye’nin önünü mü açar?
Bu anlaşma öncesinde Kürt petrolünün ihracatı mümkün hale gelmişti. Rafineri ve tüccarların Bağdat’ın kara listesine girmekten çekindigi dönemde bile Kürt petrolü ciddi iskonto sayesinde kendisine İsrail, Macaristan, Singapur gibi pazarlar bulmakta zorluk çekmedi. Bu anlaşmayla hem ödemeler biraz açılıyor hem de ihracat kolaylaşıyor. 2014 sonuna kadar mevcut günlük ihracat 500 bin varilden 700 bine çıkabilecek. Fiili ihracat da halihazırdaki günlük 300 bin varilden yıl sonunda 400, 2015’in ilk çeyreğinde de 500 bine ulaşacak.

Türkiye aleyhine açılan davalar bu anlaşma sonucunda düşer mi?
Zaten bu davaların uzun yıllara yayılması ve ciddi bir hukuk sonucu doğurmayacağı bekleniyordu. Fiilen gündemden düşeceklerdir.

PETROLDE EN İYİ ŞERİT 80-100 ARALIĞI

Petrol fiyatları daha fazla düşer mi?
Bir süre daha düşer. Suudi Arabistan, fiyatların 60 dolarda istikrara kavuşacağı düşüncesinde. Şayet yukarı doğru hareketlenme olacaksa yeniden bunu ancak 2015’in ikinci çeyreğinden sonra bekleyebiliriz. 80-100 dolar aralığı hem üretici hem de tüketici için en sağlıklı şerit.

GAZDA REKABET SAVAŞI OLABİLİR

TANAP ile yarış Azerbaycan ile ilişkilerimizi bozar mı?
Azerbaycan, 2018’den itibaren 16 milyar, 2030’a kadar da 30-35 milyar metreküp gaz sekvıyatı yapacak. İran, Kürt ve Türkmen gazıyla 2030’a kadar Türkiye’nin Avrupa sınırına 50-60 milyar metreküp ihracat gazı gönderilmesi mümkün. Rusya’nın aynı sınırında daha erken aşamada 50 milyar metreküplük bir hub yaratması rekabeti artırır. Şayet Rus gazı diğer kaynakları piyasa dışına itme sonucunu doğurmayacaksa AB’ye 200 milyar metreküplük ihtiyacının yarısını Türkiye üzerinden gönderebilir.